İlerleyen dönemlerde kız çocukları seçilen renklere ve oyuncaklara yüklenen anlamlar paralelinde bir zarafet objesi olarak yetiştirilir. Saat sınırlaması koyulur eve giriş çıkışlarda ve arkadaşları bile ebeveynler tarafından seçilir. Kadınların sokak ile olan ilişkisi küçük yaşlarda kesilmiş olur. Erkek çocukları ise olabildiğine rahattır, pipi göstermeler, küfür öğrenmeler ilk kavganın aynı süreçleri yaşamış baba tarafından öğretilmesi sınırsız özgürlüklerin bebek yaşta habercisidir. Tüm bunların sonrasında kadınlara evlerin içi, erkeklere de sokaklar kalır.
Kadınlar ömürlerini evlerinde kız çocukları ile geçirirler maddi karşılığı olmayan işleri yaparak. Erkekler ise eve ekmek getirmek için sokakta olurlar hep, bazen isterseler eve gitmeme seçenekleri vardır ama kadınlar en fazla annelerinin evlerine kadar gidebilir ancak fark eden pek bir şey yoktur ev evdir. Ev içinde kadına ait işler vardır, erkeğin bu işleri yapması "erkeklik"lerine zarar getirebilir, zira ataerkil bu düzende yetişen hiçbir erkek kendisine light erkek, soğan erkeği ya da kılıbık denmesini istemez. Muhtemelen ev içinde eşine yardım etmek isteyecektir bir çok erkek, fakat roller bunu pek mümkün kılmaz ya oynamak zorundadır o rolü ya da cezalandırmaya maruz kalacaktır.
Bazı istisnai durumlar erkekliğe leke getirmeyebilir. Kadın hastaysa, engelliyse, hamileyse ya da annesinin evindeyse ev içi işleri yapmak bir erkek için yüz kızartıcı olmaktan çıkar, kabul edilebilirdir. Ama evden dışarı çıkınca "erkeklik" gömleğini giyer ve kaldıkları yerden devam ederler egemen olmaya, hayata.
Bizler Toplum Gönüllüsü gençler olarak istisna olanın; bu rolleri oynayarak kadınları evlere hapsetmek, namus cinayetleriyle kadınları ya da eşcinsel erkekleri öldürmek, sokak ortasında kadınlara taciz ve tecavüz etmek, aile içi şiddete maruz bırakmak, özgürlüklerini ellerinden almak olduğunu düşünüyor ve söylüyoruz, "Erkeklik İstisnai Bir Durumdur" esas olan toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde, kişisel hak ve özgürlüklere saygı duyarak barış içinde yaşamaktır.