Erkeklik İstisnai Bir Durumdur Fotoğraf Sergisi
Erkeklik ve kadınlık içinde bulunduğumuz tarihsel ve toplumsal koşulların bir ürünü. Hepimiz cinsiyetimize dair bildiğimiz her şeyi, yani rollerimizi, davranışlarımızı, neyi yapıp neyi yapamayacağımızı toplumsal hayatın her alanında, ailede, okulda, mahallede, televizyonda, kültür ve değerler sistemi içerisinde öğreniyoruz. Erkekler ve kadınlar için ayrı ayrı uygun görülen ve uygun görülmeyen rol ve davranışlar bir yandan onları çeşitli kalıplara hapsederken diğer yandan da cinsiyetler arasında eşitsiz ilişkiler kurulmasına sebep oluyor. Bu eşitsiz güç ilişkisi, kadınların aleyhine çalışıyor ve onların hak ve özgürlüklere erişimini engelliyor.
Derdimiz her iki cinsiyete de yüklenen, dayatılan, onları sınırlayan, kodlayan, damgalayan ve sonunda da eşitsizliğin kaynağı olan toplumsal cinsiyet rolleriyle!
Erkeklik İstisnai Bir Durumdur Sergi Projesi kadınlar ve erkekler için konulan bu sınırlara itiraz etme iddiasıyla ortaya çıktı. Sadece kadınların erkeklerden değil, kadınların kadınlardan ve erkeklerin de erkeklerden farklı olduğu, herkesin kendi içinde binlerce renk taşıdığı bu dünyada her birimizin eğer engellerle ve önyargılarla karşılaşmazsak daha özgür, şiddetten uzak ve barış içinde yaşabileceğimiz vurgusu serginin ana temasını oluşturdu.
Erkeklik İstisnai Bir Durumdur Sergi Projesi toplumsal erkeklik rollerinin dışına sadece istisnai durumlarda çıkan, yeri geldiğinde ağlayan, yeri geldiğinde yemek, temizlik yapan ama bunların aslen kadınlara ait roller olduğunu düşünen erkeklerin hikâyesi olarak başladı. Önceleri kadınlara ait bu durumlar erkekler için hep istisnaiydi. Erkekler bazı şeyleri ya yapmaz ya yapamazdı. Erkeklikten vazgeçmek öyle kolay göze alınacak şey değildi. Fakat özgürlüklerin kapısı aralandıkça, kadınlık ve erkeklik sorgulandıkça işler değişti. İşler, roller, durumlar artık hepimize aitti. Artık daha özgürdük.
Artık erkeklik istisnai bir durumdu.
Derdimiz her iki cinsiyete de yüklenen, dayatılan, onları sınırlayan, kodlayan, damgalayan ve sonunda da eşitsizliğin kaynağı olan toplumsal cinsiyet rolleriyle!
Erkeklik İstisnai Bir Durumdur Sergi Projesi kadınlar ve erkekler için konulan bu sınırlara itiraz etme iddiasıyla ortaya çıktı. Sadece kadınların erkeklerden değil, kadınların kadınlardan ve erkeklerin de erkeklerden farklı olduğu, herkesin kendi içinde binlerce renk taşıdığı bu dünyada her birimizin eğer engellerle ve önyargılarla karşılaşmazsak daha özgür, şiddetten uzak ve barış içinde yaşabileceğimiz vurgusu serginin ana temasını oluşturdu.
Erkeklik İstisnai Bir Durumdur Sergi Projesi toplumsal erkeklik rollerinin dışına sadece istisnai durumlarda çıkan, yeri geldiğinde ağlayan, yeri geldiğinde yemek, temizlik yapan ama bunların aslen kadınlara ait roller olduğunu düşünen erkeklerin hikâyesi olarak başladı. Önceleri kadınlara ait bu durumlar erkekler için hep istisnaiydi. Erkekler bazı şeyleri ya yapmaz ya yapamazdı. Erkeklikten vazgeçmek öyle kolay göze alınacak şey değildi. Fakat özgürlüklerin kapısı aralandıkça, kadınlık ve erkeklik sorgulandıkça işler değişti. İşler, roller, durumlar artık hepimize aitti. Artık daha özgürdük.
Artık erkeklik istisnai bir durumdu.